dövüşmek ne demek?
- Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak
Öyle yiğitçe, öyle gözünü daldan budaktan sakınmadan dövüşmüş, atına binip oradan uzaklaşmıştı.
O. Kemal - İki silahlı kuvvet çatışmak.
- Boks yapmak.
- Fight.
- Have a fight.
- Combat.
- Scrap.
- To fight.
- To struggle.
- To combat.
- To box.
- To clash.
- Carve up.
- Engage.
dövüşmekte
- Engaged
dövüşme
- Dövüşmek işi.
- Fighting.