döl yatağı apsesi ne demek?

1. Döl yatağında etrafı sınırlı, yerel irin birikimi, uterus apsesi. Şiddetli döl yatağı yangısını takiben ve daha çok ineklerde, genellikle korpus uterinin üst duvarında biçimlenir.
2. Uterine abscess.

döl yatağı adenomiyozisi

1. Döl yatağında miyometriyumun kas demetleri arasında endometriyum bezlerinin bulunması. Doğuştan veya endometriyum hiperplazisinin bir sonucu olarak en çok köpek, kedi ve sığırlarda görülür.
2. Uterine adenomyosis.

döl yatağı atardamarı

1. Geviş getirenlerde ve domuzda arteria umbilicalis'ten, etçillerde arteria vaginalis'ten, atgillerde arteria iliaca externa'dan çıkan ve rahimi vaskularize eden atardamar, arterya uterina.
2. Geviş getirenlerde ve domuzda a. umbilicalis'ten, etçillerde a. vaginalis'ten, atgillerde a. iliaca externa'dan çıkan ve döl yatağını vaskularize eden, rektal muayeneyle büyük hayvanlarda gebelik tanısında fremitus olarak adlandırılan özel nabzın alındığı, eski nominada a. uterina media olarak bilinen atardamar, arterya uterina.
3. Arteria uterina.
4. Arteria uterina

apse

1. Çıban.
2. İrin yuvası
3. Doku veya organlarda, onların zararına meydana gelen bir boşluk içerisinde ve etrafı sınırlı yerel irin birikimi veya irin kütlesi, irinli şiş.
4. Çıban.
5. In early churches the Eastern apse was occupied by seats for the bishop and clergy.
6. The bishop's seat or throne, in ancient churches.
7. Semicircular projection, roofed with a half-dome, at the east end of a church behind the altar Smaller subsidiary apses may be found around the choir or transepts Also known as an exedra The adjective is apsidal.
8. Vaulted extension or projection, usually from a choir or chapel and generally circular or polygonal in shape; Rounded and usually of a chancel or chapel.
9. Eastern end of a church, generally semicircular, in which the altar is housed.
10. Part of a building projecting outward, usually semicircular in shape When it is part of a church, it is located at the eastern end.

Türetilmiş Kelimeler (bis)