dökülen miktar ne demek?
- Pour
pour
- Dökmek, akıtmak, boşaltmak
- Bardaktan boşanırcasına yağmak
- Üşüşmek, yığılmak, dökülmek (kalıba)
- Çay servisi yapmak
- Dökülen miktar
- Akma, yağma
- Şiddetli yağmur
- Yağdırmak, akmak, yağmak
dökülen şey
- Spilth.
dökülen
- Pouring out
miktar
- Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik.
- Ölçü.
- Bk. nicelik
- Shot.
- Specification as to quantity.
- Quantitative.
- Quantity.
- Amount.
- Proportion.
- Deal.