crunching ne demek?
- Hatır hutur yeme, öğütme, dişleriyle çiğneme
crunchiness
- Gevreklik, çıtır çıtır olma, kırılganlık
crunch
- Geçici nakit veya kredi krizi
- (zaman dilimi) sıkışık dönem
- Çiğnemek, ezmek
- Hışırdamak
- (parasal) dar boğaz, sıkışıklık
- Çıtırdamak, kıtır kıtır yemek
- Çatır çatır çiğnemek
- Çatırtı ile ezmek
- Çatırtı, ses
- Güç durum