crumb ne demek?
- Galetaya bulamak, ufalamak
- Kırıntı, ekmek kırıntısı
- Parça, zerre
- Ekmek içi
- Argo değersiz kimse
- Ufalamak
- Kırıntılarla süslemek (yemek)
- Sofradan kırıntıları toplamak.
crumb cake
- Kırıntı pastası
crumble
- Yıkılmak, düşmek
- Parçalamak
- Harap olmak, çökmek
- Parçalanmak
- Ufalamak, ufalanmak