crooked ne demek?
- Eğri, çarpık
- Kancalı
- Namussuz, kanuna karşı
- Hileli, dalavereli
- Dolandırıcı, yalancı, sahtekar
- Yamuk yumuk
- Çarpık çurpuk
- Deforme olmuş
- Çökmüş
- Kargacık burgacık
crooked calf disease
- Çarpık bacaklı buzağı hastalığı
crooked neck
- Çarpık boyun hastalığı