crimping ne demek?
- Kıvırma
kıvırma
- Kıvırmak işi.
- Twist.
- Curling.
- Twistling.
- Crimping.
- Folding.
- Bend.
- Bender.
- Contortion.
- Involution.
crimping machine
- Kıvırcıklaştırma makinesi
crimp
- Yarmak (et)
- Zorla veya kandırarak denizci veya asker toplayan kimse veya acente
- Zorla askere almak.
- Kıvrım, dalga
- Dalgalı saç
- Kıvırmak, katlamak
- Kenarlarını iç içe katlayarak birleştirmek
- Dalgalandırmak
- Engellemek, durdurmak