creeper ne demek?
- Sürünen şey veya kimse
- Sürüngen asma
- Emekleyen kimse
- Telefon direklerine tırmanmak veya buz üzerinde yurümek için ayağa takılan demir dişler
- Kamyonlarda en yavaş hızı sağlayan vites.
- Sarmaşık, sürüngen
- Tırmaşık kuşu
- Bebek tulumu
creepers
- Bebek tulumu
creep
- Sarılarak büyümek
- Sızmak
- (crept, creeping) sürünmek, emeklemek
- Ağır ve ihtiyatlı hareket etmek
- Nüfuz etmek, sokulmak
- Ürpermek
- Hafifçe kaymak
- Sarılmak, uzun dal sürmek
- Yerin yavaş yavaş kayması
- Hoşa gitmeyen kimse