collimating ne demek?
- Yön verici
- [collimate] paralelleştirmek, ayarlamak, hizalamak
yön
- Belli bir noktaya göre olan yer, taraf.
- Bir şeyin belli bir noktaya baktığı yan, veçhe.
- Bir yere gitmek için izlenen yol, cihet, istikamet.
- Tutulacak, izlenecek yol.
- Dansçının gövdesininyönü.
- Directional.
- Aspect.
- Channel.
- Complexion.
- Course.
collimating lens
- Koşutlayıcı mercek
collimation
- Kolimasyon, ayarlama; paralellik
- Yönlendirme