coffee beans ne demek?
- Çekirdek kahve
çekirdek
- Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum.
- Yenmek için satılan kabak veya ayçiçeği tohumu
- Ağaçlarda soyulmayan bölüm.
- Bir hücrenin merkezini oluşturan cisimcik.
- Atom çekirdeği.
- Bir şeyin temelini oluşturan, öz, nüve.
- Kuyumculukta kullanılan ve 5 cgr'a eşit olan ağırlık ölçüsü.
- Hücrelerin çoğunda bulunan, genetik bilgiyi taşıyan zarla çevrili organel.
- Ökaryot hücrelerde bir veya daha fazla sayıda bulunan kalıtım materyali olan DNA ile çeşitli organik ve inorganik maddeler kapsayan çift zarla çevrelenerek sitoplazmadan ayrılmış olan hücre organeli, nükleus.
- Hücrenin metabolizma fazında sitoplazmadan çift çekirdek zarı aracılığıyla ayrılan, DNA ile çeşitli organik ve inorganik maddeleri içeren hücre bölümü, nükleus.
coffee bean
- Kahve çekirdeği
coffee bar
- Kafeterya, kahve ve içecek satış büfesi
beans
- Fasulye kadar, çok az, küçücük, fazla değil (örneğin; "I know beans about music {Müzik hakkında çok az biliyorum}"); (Argo) bir kimsenin kafası, baş; (Argo) para, mangır (örneğin; "I've worked for this company for fifteen years, but I still don't have beans {Bu şirket için on beş yıldır çalışıyorum ama halen para alabilmiş değilim}"); (Uyuşturucu Argosu) kokain; meskalin; amfetamin; yatıştırıcılar, sakinleştiriciler
Türetilmiş Kelimeler (bis)
coffee beancoffee barcoffee breakcoffee and smoking salooncoffee cakecoffeecoffee cancoffee capuccinocoffee cupcoffee eclairscoffeacofactorcofactor expansioncofactor of a forward pathcofbrestbeansbeans with chopped onionsbeanshootbeansproutbeanstalkbeanbean burittobean curdbean feastbean goosebeabeablebeachbeach ballbeach buggy