clue ne demek?
- Ipucu
- Anahtar
- Bilgi vermek
- Aydınlatmak
ipucu
- İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
- Mc: Emare, işaret, alamet, delil, vesika.
- Clue.
- Trace.
- Clew.
- Hint.
- Inkling.
- Wrinkle.
- Indication.
- Lead.
clued up
- Çok bilen
clueless
- Tamamen bihaber olma, saf olma, masum ve şüphelenmeyen olma
- Bir problemin çözümü için ipucu olmaksızın, ipucusuz, işaretsiz