clove ne demek?
- Karanfil, karanfil tanesi.
- Karanfil ağacı, Caryophyllus aromaticus
- Sarımsak dişi.
- Ayırmak, yarmak.
- Diş (sarmısak)
- Diş
- Bkz. cleave.
cleave
- Split, separate; be split, be separated; pass through; part from.
- Yarmak, bölmek, açmak, yarılmak, çatlamak, ikiye ayrılmak; bağlı olmak, yapışmak; sadık kalmak
- Yapışmak, iltisak etmek
- Bağlanmak, sadık olmak.
- Cleft veya cleaved veya clove
- -e sadık kalmak; -den ayrılmamak/çıkmamak.
- (cleave, clave, clove) yarmak, bölmek, taksim etmek
- Ayırmak
- Açmak (yol vb)
- Ayrılmak, yarılmak, bölünmek
clove hitch
- Balıkçı düğümü
clove of garlic
- Sarımsak dişi