cloud ne demek?
- Bulut
- Duman veya toz bulutu
- Leke
- Bulutla kaplamak, karartmak
- Lekelemek, şüphe altında bırakmak
- Bulutlanmak, kararmak.
- Kapatmak, örtmek
- Gölgelemek
- Bulandırmak
- Bulanıklaşmak
- Berbat etmek
bulut
- Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığınlar
- Herhangi bir şeyden oluşan yoğun yığın
- Keder, endişe
- Havayuvarında asılı durumdaki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan; biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrımlı yığınlar.
- su buharlarının yoğunlaşmasıyla meydana gelen ve gökyüzünde mahiyetine göre farklı yükseklikte bulunan hava kütlesi
- Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığınlar. 2. Kısa süren hafif yağmur.
- Plume.
- Cloud.
- Nuage
cloud altitude
- Bulut yüksekligi
cloud base
- Bulut alt siniri