clincher ne demek?
- Sorunu kökünden çözen tartışma; düğüm noktası
clinched
- Perçinle(mek)
- Sağlama bağlamak, kökünden halletmek; sıkı tutmak, sıkıştırmak; perçinlemek, yapışmak
clinch
- Sağlama bağlamak, kökünden halletmek; sıkı tutmak, sıkıştırmak; perçinlemek, yapışmak
- Perçinlemek
- Sağlama bağlamak
- Spor girift olmak, yapışmak
- Kucaklamak
- Perçinleme
- Spor gögüs göğüse dövüşme
- Perçinlenmiş civi
- Bir ceşit düğüm