climbing beans ne demek?
- Çalı fasulyesi
çalı
- Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki.
- Toprak üstü gövdelerinde sekonder kalınlaşmanın ve odunlaşmanın olduğu, boyları 1-3 m kadar olan, çok yıllık bitkiler.
- Bush.
- Shrub.
- Briar.
- Brier.
- Brush.
- Hedge.
- Thicket.
- Shurb, frutex.
climbing ability
- Yükseliş becerisi (uçak), artış gücü
climbing fish
- Tırmaşık balık
beans
- Fasulye kadar, çok az, küçücük, fazla değil (örneğin; "I know beans about music {Müzik hakkında çok az biliyorum}"); (Argo) bir kimsenin kafası, baş; (Argo) para, mangır (örneğin; "I've worked for this company for fifteen years, but I still don't have beans {Bu şirket için on beş yıldır çalışıyorum ama halen para alabilmiş değilim}"); (Uyuşturucu Argosu) kokain; meskalin; amfetamin; yatıştırıcılar, sakinleştiriciler
Türetilmiş Kelimeler (bis)
climbing abilityclimbing fishclimbing ironsclimbing laneclimbing overclimbingclimbing speedclimbing tekeoffclimbclimb downclimb on the bandwagonclimb toclimb upclimacophobiaclimactericclimacteriumclimacticclimacticallybeansbeans with chopped onionsbeanshootbeansproutbeanstalkbeanbean burittobean curdbean feastbean goosebeabeablebeachbeach ballbeach buggy