ciro bankası ne demek?
- Clearing bank.
clearing
- Açıklık alan, takas, kliring
- Temizleme işi
- Açığa çıkarma
- Aydınlatma
- Açıklık, meydan
- Takas, kliring
ciro
- Bir ticaret senedinin, alacaklı tarafından başkasına çevrilmesi ve senedin arkasına gereken yazının yazılıp imza edilmesi.
- Bir ortaklığın bir yıl boyunca alış ve satış tutarlarının genel toplamı.
- Bono, çek, poliçe gibi kambiyo senetlerinin hak sahibi tarafından başkasına devredilmesi için sözkonusu senetlerin arkasının imzalanması işlemi.
- Bk. iş hacmi
- İng. Bir senet veya havalenin alacaklı tarafından diğeri namına çevrilmesiyle üzerine buna dair şerh verilmesi.
- Endorsement.
- Giro.
- Indorsement.
- Backing.
- Turnover.
ciro eden
- Bir senedin arkasını imzalayarak devreden kişi. krş.ciro
- Bk. aktaran
- Endorser.
banka
- Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve bunlardan daha başka parasal ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluş.
- Bankacılık işleminin yapıldığı yer.
- Mevduat kabul eden, kredi açan, ulusal ve uluslararası ödemelerde aracılık, para nakli, senet iskontosu, emanet kabulü vb. hizmetleri sunan, pazarlanabilir menkul değerler gibi finansal aktifleri elinde tutan ve saymaca para yaratan finansal aracı kurum.
- İtl. Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlerini gören ticari kuruluş.Faiz dinimizde günahtır. Bankalar dar gelirlilerin paralarını faiz karşılığı toplar, zenginlere daha yüksek faizle verir. Bunlar dar gelirlilerin tasarruf ettikleri paralarla bir iş yeri açar, bir mal üretir ve bu malın fiatına, ödedikleri faizi de ekliyerek paranın asıl sahibine satarlar. Böylece bankada faiz karşılığı para yatıran dar gelirliler, kendi paralarıyla üretilen bu malları satın almakla kendi aldıkları faizden daha fazlasını yani zenginin bankaya ödediği faizi ödemiş olurlar. Hem bankacıyı, hem banka ile iş yapan ticaret erbabını kendi paralarıyla çalışmadan zengin etmiş, fiatlarını yükseltmesine ve dar gelirlilerin zulme uğramasına alet olmuş olurlar.İslama uygun olan; iş ortaklığıdır. İş adamı paralarını kullandığı insanları, paraları ölç--uşu--nde işine ortak yapmalı, karını da zararını da buna göre bölüşmelidir. Böyle olursa hem fiatlar yükselmez, hem de bir kısım insanlar zenginleşirken, diğerleri fakirleşmez.
- Banking.
- Banking house.
- Bank.