chased ne demek?
- Oluklu
oluklu
- Oluğu olan.
- Üstünde yol yol olukları bulunan.
- Yüzeyinde oluklar bulunan.
Corrugated.
Grooved.
Channeled.
Fluted.
Chamfered.
Gorged.
Chased.
chased him
- Onu takip eden, onu kovalayan
chase
- Kovalamak, takip etmek, peşinde olmak, peşine düşmek, hızla geçip gitmek, izlemek; oymak, hakketmek, kabartma işlemek; zıvana açmak
- Hakketmek, oymak
- Kabartma işleri yapmak (maden üzerine)
- , harflerin muhafazasında kullanılan demir çerçeve
- Oluk.
- Kovalama, av
- Kovalanan herhangi bir şey
- Avlanabilinen alan
- Başkalarının arazisinde avlanabilme hakkı
- Kovalamak, arkasından koşmak, peşine düşmek