cezbetmek ne demek?
- Kendine çekmek, bağlamak, etkilemek
Uzun boyu ve endamındaki zarafeti ile beni cezbetti.
H. C. Yalçın - Çekmek, ikna etmek, sevdirmek.
- Attract.
- Charm.
- Draw on.
- Fascinate.
- Magnetize.
- Catch.
- Fetch.
- Bait.
- Beguile.
- Captivate.
- Engross.
- Hypnotize.
- Lure.
- Prepossess.
- Wile.
- Allude.
- Draw.
- Tempt.
- To attract.
- To charm.
- To draw.
- To beguile.
- To allure.
- To appeal.
- To tempt.
- Allure.
- Bewitch.
- Invite.
cezbetme
- Cezbetmek durumu.
- Allurement.
- Bait.
cezbetmemek
- (neg. form of cezbetmek) attract, charm, draw on, fascinate, magnetize, catch, fetch, bait, beguile, captivate, engross, hypnotize, lure, prepossess, wile.