celalli ne demek?
- Sert ve öfkeli (kimse)
İyi ve memnun zamanlarında ne kadar nazikse sıkıldığı, kızdığı vakit de o kadar celalli ve kaba olurdu.
R. N. Güntekin - Coşkun
Bir vakitler kükreyip taşan celalli bir nehirmiş.
H. Taner - Hırçın.
- Çok çabuk kızan kimse.
- Hot-blodded, irritable, peppery.
celallice
- Celalli gibi, celalliye benzer
celallenme
- Celallenmek işi.