celalettin ne demek?
Kökeni: Arapça
- Dinin büyüğü, ulusu, azametlisi.
- Büyüklük, ululuk, hışım.
- Dinin yüceliği.
celaleddin
- Dinin azametlisi, ulusu, büyüğü.
- Dinin ululadığı, övdüğü.
- Dini savunan.
celaleddini harzemşah
- (Vefatı M.: 1231) Mengü berdi (Allah verdi) ismi de verilir. Harzemşah soyunun 7nci ve son hükümdarıdır. Tarihte cesaret ve irfanı ile tanınmıştır. O zamanın deccalı olan Cengiz'in kahır ve şiddeti karşısında İran ve Turan korku ve zillete düştüğünde Celaleddin, Cengiz'in ordularını müteaddit defalar mağlub etmiştir. Kendisine pederinden şehzadelikten başka bir şey kalmadığı halde Harzem'de, Hind'de, Irak'ta, Azerbeycan'da dört devletin meydana gelmesine muvaffak oldu. Küçük küçük kuvvetlerle üç milyon askere sahib Tatar devletine karşı yirmiden ziyade zafer kazandı. Moğol taarruzlarından birisinde bir dağa çekildiği sırada bir çapulcu taifesi tarafından sırtından hançerlenerek şehid edildi. (R. Aleyh)(Meşhurdur ki: Bir zaman İslam kahramanlarından ve Cengiz'in ordusunu müteaddit defa mağlub eden Celaleddin-i Harzemşah harbe giderken vüzerası ve etbaı ona demişler: "Sen muzaffer olacaksın; Cenab-ı Hak seni galip edecek." O demiş: "Ben Allah'ın emriyle, cihad yolunda hareket etmeye vazifedarım, Cenab-ı Hakk'ın vazifesine karışmam, muzaffer etmek veya mağlub etmek onun vazifesidir." İşte o zat bu sırr-ı teslimiyeti anlamasıyla harika bir surette çok defa muzaffer olmuştur. M.N.) (Osmanlıca'da yazılışı: celaleddin-i harzemşah)