calibre ne demek?
- Kapasite
- Yetenek
- Ehliyet
- Meziyet
- Derece, mertebe
- Çap, kalibre
kapasite
- Bir şeyi içine alma, sığdırma sınırı, kapsama gücü.
- Bir işletmenin üretim miktarı.
- Bir kondansatörün elektrik yığma sınırı, sığa.
- Anlama, kavrama yeteneği.
- Bk. üretimkapasitesi
- Bk. sığa
- Bir kuvvet veya enerji gösterebilme kabiliyeti.
- Hacim.
- Fr. İçine alma, ihtiva etme kabiliyeti.
- Capability.
calibred
- Kalibreli
calibrate
- Ayar etmek
- Kalibresini bulmak, ayar etmek, ayarlamak, derecelendirmek