caize ne demek?
Kökeni: Arapça
- Yazıda bir sözün olduğu gibi tekrarlandığını göstermek için alt hizasına konulan tırnak biçimindeki noktalama işareti.
- Şairlerin kasidelerle övdükleri büyükler tarafından kendilerine verilen bahşiş.
- Eski şairlere yazdıkları methiyeler için verilen bahşiş.
- Yol yiyeceği, azık.
- Armağan, hediye.
- Bir kadın adı.
- Yol yiyeceği.
caiz
- İşlenmesi, yapılması "müsaade alınabilir" anlamında olup, şer'en yasaklanmayan her fiili içerir.
- Din, yasa, töre vb. bakımdan işlenmesinde, yapılmasında sakınca olmayan, yapılıp işlenmesine izin verilen.
- Uygun, yerinde sayılan, yakışık alan.
- İslam'ın mumaleta taalluk eden 5 ahkamından biridir.
- Mümkün, olur, olabilir.
- Religiously permissible.
- Proper.
- Right.
- Acceptable.
- Allowable.
caiz görmek
- Uygunluğunu onaylamak, uygun görmek.
- Authorize