cömert ne demek?
Kökeni: Farsça
- Para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek, semih, ahi, bonkör. Cimri olmayan.
Elinden gelen her iyiliği yapar, cömerttir, ikramı çok sever.
P. Safa - Verimli
Bu ülkede toprak bir masal sultanı kadar cömert.
C. Meriç - Eli açık, elinde olanı harcayan, ikramcı, kerem sahibi.
- Başkalarına yardımdan kaçınmayan.
- Generous.
- Bounteous.
- Big-hearted.
- Liberal.
- Munificent.
- Openhanded.
- Bighearted.
- Bountiful.
- Flush.
- Freehanded.
- Freehearted.
- Handsome.
- Large handed.
- Open handed.
- Profuse.
- Ungrudging.
- Unsparing.
- Chivalrous.
- Free.
- Openhearted.
- Charitable.
- Free handed.
- Good.
- Princely.
- Propitious.
cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler
- Başkalarının pohpohlamalarına kananlar mallarından ve canlarından olurlar.
cömertçe
- Cömert bir biçimde, sakınmadan, bol bol
- Liberally.
- With open hands.