burst ne demek?
- Patlama, çatlama, ileri atılma
- Mermi atılması
- Bir el silah atımında yapılan atış
- Açılma
- Göz önüne serilme
- Yarılmak, ayrılmak, ileri fırlamak
- Boşanmak (göz yaşı, kahkaha)
- Had safhaya gelmek
- Gözle görülür hale gelmek
- Patlatmak, birdenbire kırmak.
- İnfilak etmek
- Ortaya çıkmak, aniden açmak
burst can
- Kılıfın çatlaması
burst communication
- Çoğuşmalı iletişim