burgeoning ne demek?
- Hızla yayılan
- Çabucak gelişen
- Tomurcuklanan
- Gelişmeye başlayan
hızla
- Çabucak.
Fast.
Quick.
Quickly.
Like a streak of lightning.
Speedily.
At a good clip.
Apace.
Double-quick.
By leaps.
burgeon
- Tomurcuklanmak
- Tomurcuk, filiz
- Tomurcuk ve filiz vermek, sürmek.
burgeon out
- Tomurcuklan