buoy ne demek?
- Şamandıra
- Cankurtaran simidi veya yeleği
- Suyun yüzünde tutmak
- Su yüzüne çıkmak, yüzmek.
- Yüzdürmek, desteklemek
- Şamandıra ile işaret koymak veya etmek
şamandıra
- Halkalarına tekne bağlamak için limanda demirlenmiş olan, içi boş, her yanı kapalı, çoğunlukla metalden yapılan fıçı vb., yüzer top.
- Denizde yol göstermeye, bir tehlikeyi veya geçiş yolunu haber vermeye yarayan yüzer cisim.
- Kapama düzenini sağlayan, metal veya plastikten yapılmış, suda yüzen top.
- Kandilde fitili tutmak için yağda yüzen telli mantar düzeni.
- Bk. yüzeç
- Buoy.
- Float.
- Ballcock.
- Toilet float.
- Floater.
buoy out
- Şamandıra ile işaret koymak
buoy s.o. up
- Birini neşelendirmek