bumper ne demek?
- Bereketli şey
- Oto tampon, çamurluk
- Ağzına kadar dolu kadeh veya bardak
- Mebzul, alışılandan çok daha bol
bereketli
- Bol, verimli
- Başkaldıran, isyan eden.
- Hayırsız, dikbaşlı.
Abundant.
Exuberant.
Fertile.
Luxuriant.
Plenteous.
Plentiful.
Rich.
bumper crop
- Büyük hasat
- Bir şeylerin fazlalığı ya da aşırılığı
- Büyük miktarda mahsul
bumper guard
- Tampon boynuzu