briyantinli ne demek?
- Briyantinle süslenmiş, briyantin sürünmüş
Onun gençliğinde pudralı yanak, kozmetikli bıyık, briyantinli saçtı güzel sanılan.
Y. Z. Ortaç - Brilliantined, greased.
briyantinlemek
- Saçlara briyantin sürmek.
briyantin
- Çok parlak bir tür ipek
- Saçı parlatmak ve yatırmak için kullanılan güzel kokulu bir madde
- Brilliantine.
- Hair gloss.
- Lacquer.
- Pomade.
- Haarfestiger.
- Brillantine