boyasız ne demek?
- Boya sürülmemiş
Yalnız kapı ile dolabın yüzleri tel ve fil dişi kakma ve boyasızdır.
S. Birsel - Renksiz.
- Yüzünü boyamamış olan, makyajsız (kadın)
Şu kadını düzgünsüz, boyasız bir hâlde yakından bir görsem.
O. C. Kaygılı - Unpainted.
- Undyed.
- Unpolished.
- Without make-up makyajsız.
- Uncoloured.
- Without make-up.
boya
- Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde
- Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu veya yağlı boya.
- Renk
- Aldatıcı görünüş.
- Yazmak için kullanılan mürekkep.
- (Resim) Başka cisimlerin yüzeyinde renkli bir katman oluşturmada kullanılan özdek. a. bk.boyayıcıboyalar.
- Nesnelere renk vermek ya da onları dış etkilerden korumak için kullanılan renkli özdek.
- Coloring.
- Colouring.
- Paint.
boyasızlık
- Boyasız olma durumu.
boyası atmak
- Boyası solmak.