bouncy ne demek?

  1. Yerinde duramayan
  2. Canlı
  3. Yaşam dolu
  4. Hevesli
  5. İstekli

yerinde

  1. İyi, yeterli
  2. Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde.
  3. Durumunda
  4. (en)Answerable.
  5. (en)Applicable.
  6. (en)Apposite.
  7. (en)Appropriate.
  8. (en)Apropos.
  9. (en)Becoming.
  10. (en)Befitting.

bounce

  1. Sıçramak, sekmek, zıplamak (top)
  2. Gürültüyle veya hızla bir yere dalmak
  3. Zıplamak, sıçramak
  4. Sıçratmak, zıplatmak, sektirmek
  5. Karşılıksız olduğu gerekçesiyle çeki iade etmek
  6. (argo) yol vermek, işten atmak
  7. Sıçrayış, sıçrama, zıplayış
  8. Hayatiyet, canlılık
  9. Övünme, atma, martaval
  10. Kovma, işten atma, yol verme.

bounce pass

  1. Zıplatarak aktarma

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bouncebounce passbounce ratebounce upbouncedbouchardats treatmentboucherboucleboudinboudoir
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın