bouncer ne demek?
- Zıplayan kimse veya şey; palavracı; martaval; fedai
- Sıçrayan şey veya kimse, zıplayan bir şey veya kimse
- B.D
bounce
- Sıçramak, sekmek, zıplamak (top)
- Gürültüyle veya hızla bir yere dalmak
- Zıplamak, sıçramak
- Sıçratmak, zıplatmak, sektirmek
- Karşılıksız olduğu gerekçesiyle çeki iade etmek
- (argo) yol vermek, işten atmak
- Sıçrayış, sıçrama, zıplayış
- Hayatiyet, canlılık
- Övünme, atma, martaval
- Kovma, işten atma, yol verme.
bounce pass
- Zıplatarak aktarma