bouncer ne demek?

  1. Zıplayan kimse veya şey; palavracı; martaval; fedai
  2. Sıçrayan şey veya kimse, zıplayan bir şey veya kimse
  3. B.D

bounce

  1. Sıçramak, sekmek, zıplamak (top)
  2. Gürültüyle veya hızla bir yere dalmak
  3. Zıplamak, sıçramak
  4. Sıçratmak, zıplatmak, sektirmek
  5. Karşılıksız olduğu gerekçesiyle çeki iade etmek
  6. (argo) yol vermek, işten atmak
  7. Sıçrayış, sıçrama, zıplayış
  8. Hayatiyet, canlılık
  9. Övünme, atma, martaval
  10. Kovma, işten atma, yol verme.

bounce pass

  1. Zıplatarak aktarma

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bouncebounce passbounce ratebounce upbouncedbouchardats treatmentboucherboucleboudinboudoir
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın