borçlu ne demek?
- Borcu olan, borç almış olan, verecekli, medyun
Merhumu borçlu yatırmak istemezmişiz elbet.
Y. Z. Ortaç - Manevi bir yükümlülük altında bulunan
Hayatımı ona borçluyum doğrusu.
A. Ş. Hisar - Bir şeyi birinin yardımıyla elde etmiş olan
Aslında, okumasını da ona borçludur.
T. Buğra Indebted.
Beholden.
Owing.
In the red.
In hock.
Debtor.
Obligor.
Payer.
Obliged.
Grateful.
Under obligation to.
Behindhand.
Debitor.
Obligator.
borçlu bakiye
Red.
borçlu bulunmak
- Borçlu duruma düşmek