bombardıman ne demek?
Kökeni: Fransızca
- Topa tutma.
- Bombalama
Bombardımanlar asabıma dokunuyordu, sakin bir yere kaçmak istiyordum.
R. H. Karay - Etkili bir biçimde ve sık olarak gündeme getirme, duyurma.
- Bk. dövüm
- Fr. Bomba, top gibi ağır silahlarla yapılan hücum.
- Bir madde üzerine ard arda nükleer tanecikler gönderme işlemi.
- Salvo bombing.
- Shelling.
- Salvo.
- Cannonade.
- Drum-fire.
- Prang.
- Bombing.
- Bombardment.
- Bombardement
topa
- Beceriksiz.
- Kötü (kimse).
dövüm
- Bir özdeğin hızlı parçacıklarla ya ışınımlarla dövülmesi; öğecikler dövme ile uyarılır ya da çekirdekleri dönüşerek, öğecik tür değiştirir.
- Dövme işlemi ile biçimlendirilmiş metal parça.
- Forging.
- Bombardment.
- Bombardement
- Bombardement
bombardıman etme
- Strafing.
bombardıman etmek
- Top ateşi ya da bombayla bir yere saldırmak.
- To bombard.
- To shell.
- To scold sb.