bocalamak ne demek?

  1. Gemi rüzgâra karşı gidemeyerek sürüklenmek.
  2. Bir işte tutulması gereken yolu kestirememek, ne yapacağını bilememek, kararsız olmak

    İçinde bocaladığı bunalımın korkuya, çok benzediğini, bunun da komik bir şey olduğunu anlayamıyordu.

    T. Buğra
  3. (en)Falter.
  4. (en)Flounder.
  5. (en)Vacillate.
  6. (en)Waver.
  7. (en)Wobble.
  8. (en)To falter.
  9. (en)To flounder.
  10. (en)To stumble.
  11. (en)To waver.
  12. (en)To vacillate.
  13. (en)To veer.
  14. (en)To act in a confused manner.
  15. (en)Baffle.
  16. (en)Fluctuate.
  17. (en)To get oneself tied up.

bocalama

  1. Bocalamak işi.
  2. (en)Fluster.
  3. (en)Wobble.

bocalamamak

  1. (en)(neg. form of bocalamak) fluctuate, get confused, falter, flounder, fluster, halt, oscillate, stagger, teeter, vacillate, waver, wobble.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bocalamabocalamamakbocalatmabocalatmakbocalayan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın