boğazlamak ne demek?
- Hayvan veya insanı boğazından keserek öldürmek
Ötmezse o horozu boğazlarız.
B. Felek - Gaddarca, kan dökerek öldürmek
İki Osmanlı neferi gizlenmişler imiş, biçareleri o dakika boğazlamışlar.
A. İlhan - Slaughter.
- Strangle.
- Throttle.
- To throttle.
- To strangle.
- To choke.
- To cut sb's throat.
- To slaughter.
- To kill.
- Butcher.
boğazlama
- Boğazlamak işi.
- Garotte, implement used for garrotting such as a cord or wire.
boğazlamamak
- (neg. form of boğazlamak) garotte, garrote, strangle; slaughter, butcher.