blown ne demek?
- Şişmiş
- Soluğu kesilmiş, nefes nefese olan
- Içine sürfe bırakılmış
- Üflemek suretiyle meydana getirilmiş.
- Şişmiş, soluğu kesilmiş, çiçeklenmiş
şişmiş
- Inflated, puffed, puffy, swollen, blown up, blown, swelled, bloated, tumid, turgid.
blown out of proportion
- Şişirme
blown up
- Şişirmek, havaya uçurmak, tahrip etmek, patlatmak, büyütmek [fot.], azarlamak, patlamak, havaya uçmak, infilak etmek, öfkelenmek, tepesi atmak, patlak vermek, kopmak (fırtına)