blessed ne demek?
- Mübarek
- Allahın cezası: We didn't catch a blessed fish Allahın cezası bir balık bile tutamadık
- Mübarek, kutsal, kutlu, mutluluk veren
mübarek
- Beğenilen, sevilen şeyler için söylenen bir söz.
- Kızılan, şaşılan kimse veya şey.
- Kutlu, uğurlu, kutsal.
- Çok saygı duyulan.
- Verimli, bereketli.
- Beğenilen, sevilen, kızılan şaşılan kimse. bir şey hakkında sözleşme.
- Uğurlu, hayırlı, kutlu.
- Bereketli.
- İlahi hayrın bulunduğu şey.
- Saintly.
blessed with
- Sahip olan
blessedly
- Kutsal bir şekilde
- Mübarek bir şekilde
- Kutsanmış bir şekilde