blackout of consciousness ne demek?
- Bilinç kaybı
bilinç
- Algı ve bilgilerin zihinde duru ve aydınlık olarak izlenme süreci, şuur
- İnsanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği, şuur.
- Bir toplumdaki ruhsal etkinliklerin veya ruhsal durumların bütünü.
- Dimağ.
- Temel bilgi, temel görüş.
- T. Psk: İnsanın kendi varlığından ve kendine tesir eden çevresinde meydana gelen hadise ve değişikliklerin, bilgisine sahip olması hali. Şuurun dereceleri vardır. Mesela: Düşünüyorum ve düşündüğümü biliyorum, yine düşündüğümü bildiğimi de biliyorum ve hakeza. Şuurlu olma ruhun bir vasfıdır. Maddede şuur yoktur. Ve şuurun maddi izahı şuursuzca bir izah olup batıldır. (Bak: Şuur)
- Duyum, heyecan, düşünme ya da başka bir ruh etkinliğiyle nitelenen durum,
- Ben'in kendi etkinlik ve duygulanmalarını sezebilmesi.
- Geniş anlamda zihin.
- Bir topluluktaki ruhsal etkinliğin ya da ruhsal durumların tümü.
blackout
- Örtbas etme, gizli tutma
- Bilinç kararması
- Karartmak, kendini kaybetmek
- Kendinden geçme, bayılma
black
- Siyah renk
- Siyah boya
- Siyah elbise
- Zenci
- Siyah, kara
- Karanlık, kasvetli
- Siyaha boyamak, siyahlatmak, karartmak
- Kirli
- Uğursuz, kızgın, dargın
- Karartmak, siyahlatmak, siyaha boyamak
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
consciousness
- Bkz. konsiyans
- Bilinç, şuur
- Idrak, anlayış, his, vukuf
- Zihin, akıl