birleştirmek ne demek?
- Bir araya getirmek
Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi.
A. Ş. Hisar - Konfederasyon haline getirmek.
- Bir tepkimenin sağlanması.
- Vasletmek.
Combine.
Consubstantiate.
Unite.
Join.
Consolidate.
Assemble.
Put together.
Stick together.
Aggregate.
Ally.
Amalgamate.
Associate.
Colligate.
Compound.
Confederate.
Congregate.
Conjoin.
Connect.
Couple.
Dovetail.
Federate.
Fuze.
Incorporate.
Inoscul.
Affiliate.
Bind.
Bond.
Cement.
Close.
Compose.
Link.
Merge.
Pool.
Reunite.
Unify.
To unite.
To bind.
To join.
To bond.
To couple.
To combine.
To connect.
To associate.
To assemble.
To merge.
To confederate.
To incorporate.
To conjoin.
To amalgamate.
To band together.
To put together.
To attach.
Defragment.
To joint.
To tie.
To interlace.
To weld.
To compound.
To compose.
To mix.
To unify.
To consolidate.
To hook up.
To integrate.
To interweave.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
birleştirmek evlendirmek
Match
birleştirme
- Birleştirmek işi veya durumu
Combining.
Assembling.
Joining.
Affiliation.
Aggregation.
Combination.
Fusion.
Incorporation.
Integration.