birikmek ne demek?
- Toplanıp yığılmak
Meydanlarda çamurlar, sular birikirdi.
S. F. Abasıyanık - Birbirine eklenip çoğalmak
Sana verilecek havadislerim birikti.
P. Safa - Accumulate.
- Pile up.
- Come together.
- Collect.
- Roll up.
- Drift.
- To accumulate.
- To pile up.
- To drift.
- To mass.
- To collect.
- To gather.
- Accrue.
- To assemble.
- To come together.
- To form a mass.
- Build up.
- Crowd.
- Tot up.
birikme
- Toplanıp yığılma.
- Herhangi bir ilaç veya zehirli maddenin değişik nedenlere bağlı olarak bazı organ veya dokularda birikmesi, akümülasyon.
- Bir yapıda, kimyasal bileşenlerden birinin belli bir yerde birikerek, yapıdaki ortalama yüzdesinden sapma göstermesi olayı.
- Segregation.
- Accumulation.
- Accrual.
- Accruement accrument.
- Ségrégation
birikme alanı
- Birikme elementinin biriktiği alan.