berrak ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Duru, temiz, aydınlık, açık.

    Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi.

    C. S. Tarancı
  2. Saf, bulanık olmayan

    Hiçbir yerde buradakinden daha saf ve berrak sulara tesadüf etmedim.

    H. S. Tanrıöver
  3. Kulağa hoş gelen ses.
  4. Açık, bulutsuz hava.
  5. Nurlu, pek parlak.
  6. Şimşek, parıltı.
  7. Bk. seçik
  8. (en)Clear.
  9. (en)Unclouded.
  10. (en)Limpid.
  11. (en)Brillant.
  12. (en)Crystalline.
  13. (en)Crystal.
  14. (en)Bright.
  15. (en)Just.
  16. (en)Liquid.
  17. (en)Lucent.
  18. (en)Lucid.
  19. (en)Pellucid.
  20. (en)Serene.
  21. (en)Speaking.
  22. (en)Transparent.
  23. (en)Vivid.

seçik

  1. Bir konunun duyarkat ya da almaç görüntülüğü üzerindeki görüntüsünün bulanıklıktan uzak, her noktasının görüntüde bir nokta oluşturacak arılıkta olması.
  2. Seçilmiş, seçkin.
  3. (en)Sharp.
  4. (en)Clear.
  5. (en)Distinct.
  6. (al)Scharf
  7. (fr)Nette, aigu

berrak ses

  1. Bk. duru ses

berrak söyleyiş

  1. (en)Articulation.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

berrak sesberrak söyleyişberrak ve tiz sesberrak vernikberrakaberraklaşmaberraklaşmakberraklaşmamakberraklaştırmaberraklaştırmakberraberradeberrahberrberber mucib i talepber vechber vech i balabera
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın