bereaved ne demek?
- Yakını ölmüş
- Yakınını kaybetmiş
- Sevdiğini yitirmiş
yakını
- Karşısındaki kişi ya da kişilere, bir durumu yakınarak, sızlanarak anlatma, yakınma, sızlanma, şikâyet.
- Blister, cataplasm, plaster.
bereave
- Elinden almak, yoksun bırakmak; sevdiğini almak
- Mahrum etmek
- Merhametsizce elinden almak bereavement mahrumiyet
bereave of
- Yoksun bırakmak