benzeşmek ne demek?
- Birbirine benzemek, müşabih olmak.
- To resemble each other.
benzeşme
- Bir kelimede bir sesin başka bir sesi kendisine benzetme etkisi, asimilasyon: yurt-daş > yurttaş, çarşanba >çarşamba, o + bir <öbür gibi.
- Benzeşmek işi.
- (Derleme.. özümleme) Bir sözcükte bir sesin başka bir sesi kendisine benzetme etkisi: Evler (ev-ler) , odalar (oda-lar) ; yavrucuk (yavru-cuk) ; (göğde) > gövde; (o+ile) > öyle, (o+bir) > öbür; (yurt-daş) > yurttaş; etmek> ekmek; (penbe) > pembe, (çarşanba) > çarşamba vb.
- Assimilation.
- Affinity.
- Analogy.
- Assimilation
benzeşmeyen
- Disparate, markedly different, contrasting, dissimilar, unlike.