bedran ne demek?
Kökeni: Farsça
- Hoş latif, yakışıklı.
- Sert başlı at.
- Daima.
hoş
- Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren.
- Bununla birlikte
- Beğenilen, duyguları okşayan bir biçimde.
- İyi, güzel.
- Delectable.
- Delicious.
- Delightful.
- Desirable.
- Elegant.
- Fragrant.
bedrabble
- Çamurlamak; ıslatmak (etek)
bedraggle
- Çamurlamak, ıslatmak (etek)
- Kirletmek bulaştırmak, ıslatmak.