bataklık ne demek?
- Çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge
Bataklıklarda birçok hayvan yığıldı kaldı.
Ö. SeyfettinStadyuma, mekteplere yakın, onların burnu dibinde olan bu dere, hakikatte bir bataklıktır.
N. Hikmet - Uygunsuz ve kötü, ahlak dışı durum
Bizler kendisini bu bataklıktan kurtarmak için fazlasını bile yaptık.
E. İ. Benice - Daha çok göl kıyılarında, akıntısı yetersiz , alçak ve düz ovalarda görülen, belli bir çanağı olmayan durgun, sığ, üzeri yoğun sazlarla kaplı su birikintisi.
- Yoğun ötrofikasyon sonucu sığ su alanlarının zengin organik maddelerle kaplanması, azmak.
- Boggy.
- Swampy.
- Quicksand.
- Marsh.
- Quagmire.
- Quag.
- Everglade.
- Morass.
- Moss.
- Sink.
- Slough.
- Swamp.
- Flat.
- Marshy.
- Ooze.
- Guagmire.
- Moor.
- Marais
bataklık arazi
- Slew.
bataklık arazide oturan kimse
- Bogtrotter.