batak ne demek?
- Üzerine basıldığında çöken çamurlaşmış toprak
İnsan bu kumda, bir batakta gibi yürür, ayağını güç çeker, her adımda bir günlük yol zahmeti duyar.
F. R. Atay - Kötü durum, içinden çıkılmaz iş
Bu bataktan kendini kurtarmaya çalıştıkça büsbütün saplandığını dehşetle görüyordu.
R. N. Güntekin - Hayır gelmez, yarar sağlamaz, batmış.
Boggy.
Miry.
In carey street.
Quagmire.
Marsh.
Gutter.
Mire.
Morass.
Quag.
Quicksand.
Sink.
Slough.
Swamp.
Hotbed.
Swampy.
Marshy.
March.
Unsound.
Unstable.
Floundering.
Spades.
Nonsolvent.
batak arazi
Sumpfboden.
batak çulluğu
- Çullukgillerden, bataklıklarda yaşayan, rengi kahverengiye çalan siyah, 30 cm uzunluğunda bir çulluk türü (Gallinago gallinago).