baston ne demek?
- Yürürken dayanmaya yarayan, ağaç veya metalden yapılan araç
İsmet yengemin topal babası bastonunu yere vurdu.
T. Dursun K - Geminin baş tarafındaki yatık direğin dışarıya doğru uzanan parçası
Gemi bastonunun altında dalga kalabalığı birikip kabarıyordu.
Halikarnas Balıkçısı - Stick.
- Walking stick.
- Staff.
- Cane.
- Crooked stick.
- Walking staff.
- Staff or cudgel.
- See Baton.
- An officer bearing a painted staff, who formerly was in attendance upon the king's court to take into custody persons committed by the court.
- Wooden or rattan stick or cane of varying lengths used in the Filipino martial arts.
baston bosası
- Büyük bastonu tutmak için kullanılan zincir.
- Heel block chain.
baston francala
- İnce, uzun ekmek.
- French bread.