bandaj ne demek?
- Sargı ile sarma.
- Bağ, sargı.
- Yara sarmaya veya yaraları kapatan gazları ve tespit edici tahtaları yerinde tutmaya yarayan kumaş parçasıdır.
- Sargı
- Bk. bilezik
- Bk. sargı
- Yara sarmaya veya yaraları kapatan ilaçları ve tespit edici tahtaları yerinde tutmaya yarayan kumaş parçası, sargı bezi.
- Bu malzemelerle yapılan kapatma ve tespit işlemi, sargı.
- Bandage.
- Ligature.
- Swathe.
sargı
- Esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit.
- Bir elektrik makinesinde veya aracında aynı devreyi oluşturan iletkenlerin tümü.
- Vücudun bir bölümünü yerinde veya baskı altında tutmak amacıyla uygun biçimde sarılmış şerit
- Bir mıknatıs ve bu mıknatısın çevresine sarılmış, oluşturduğu manyetik alan yoluyla çalgıdaki tel titreşiminin ses sinyaline dönüşümüne olanak sağlayan ve dışına yapıştırılan bir bez ile yalıtılan iletken tel yumağından oluşan alet.
- Güçlü bir çekimsel alan oluşturmak için elektrik iletkeninin bir yalıtkan üzerine sarılmasıyla oluşturulan düzen.
- Testere lamasının kaymaması için şerit testere makinesinin kasnaklarının çevresine yapıştırılan mantar .kösele ya da kauçuk şerit.
- Bandaj.
- Bandage.
- Dressing.
- Winding.
bilezik
- Aştırmak işi.
- Genellikle altın, gümüş vb. elementlerden yapılan ve bileğe süs için takılan halka
- İki borunun ucunu birleştirmeye yarayan halkaya benzer parça
- Motor pistonlarına, yağlama, soğutma, özellikle sızıntıyı önleme vb. amaçlarla yerleştirilmiş, genel olarak dökme demirden yapılmış, uçları açık ve esnek halka.
- Mobilyaların ayak altlarına takılan kare, dikdörtgen, silindir, kesik koni vb. şekilli, pirinç veya nikel kaplı demirden yapılmış, iki ucu delik gereç.
- Kelepçe.
- Bir dingil üzerine ya da yuva içine geçirilen, geniş halka.
- Hlk. Bağa.
- Bracelet.
- Bangle.
bandajlama
- Bandajlamak işi.
bandajlamak
- Sargı ile sarmak.
- Bandage, cover a wound, wrap a wound.