ballamak ne demek?
- Bal sürmek.
bal
- Arılarının bitki ve çiçeklerden topladıkları bal özünden yapıp kovanlarındaki petek gözlerine doldurdukları, rengi beyazdan esmere kadar değişen tatlı, koyu, sıvı madde.
- Olgunlaşmış incirin, dışına sızan tatlısı.
- Ağaçların kabuğundan sızarak pıhtılaşan besi suyu.
- Bal arılarının bitki ve çiçeklerden topladıkları bal özünden yapıp kovanlarındaki petek gözlerine doldurdukları, rengi beyazdan esmere kadar değişen tatlı, koyu, sıvı madde.
- Kovan ile mermi çekirdeklerinin tasnif, irtibat ve arşiv araştırma faaliyetlerinin daha etkin yürütülebilmesine olanak veren, bilgisayarlı görüntülü balistik analiz sistemi.
- Bal arıları tarafından üretilen ve esas itibarıyla glukoz ve fruktozdan oluşan, glukozdan daha tatlı, besin maddesi ve tıpta ilaç olarak kullanılan, yegane doğal küçük moleküllü şekerler karışımı.
- Özellikle kurşun, inorganik civa, arsenik, altın ve antimon gibi ağır metallerle heterosiklik şelat kompleksleri oluşturarak bu elementlerin, enzimlerde bulunan sülfidril gruplarına bağlanmasını engelleyen ve sonuçta idrarla atılımlarını sağlayanağır metal zehirlenmelerinde kullanılan birantidot, dimerkaprol.
- (C.: Buul) Cahiliyet devrine mahsus bir put. Güneş Tanrısı. (Osmanlıca'da yazılışı: ba'l)
- Kalb, gönül, yürek. Hatır.
- Kanat. (Osmanlıca'da yazılışı: bâl)
ballama
- Ballamak işi.
balla
- Işık, parlayış.
- Şimşek.