balkırtan ne demek?
- Tan ışığı.
- Bir erkek adı.
tan
- Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, fecir.
- Kötülemek, birisinin ayıp ve kusurlarını beyan etmek. (Osmanlıca'da yazılışı: ta'n)
- Şafak vakti.
- Sabah, akşam esen serin esinti.
- Kötülemek.
- Hoş görmemek.
- See Picul.
- The bark of the oak, and some other trees, bruised and broken by a mill, for tanning hides; so called both before and after it has been used.
- Called also tan bark.
- Yellowish-brown color, like that of tan.
balkır
- Parıltı.
- Şimşek.
- Balkır Rıza Türk karagöz oyunu ustası.
- Çakan, parlayan, ışık saçan.
- Işıltı, ışık.
- Flash of lighting.
balkırsoy
- Işık saçan soylu kimse.
- Bir erkek adı.